Şeker Portakalı
Evet bu yazıyı yazıyorum cünkü bu kitap beni derinden etkileyen ,hayatımda cok büyük yeri olan bir kitap. Ana kahraman Zeze. Zeze'nin nesneleri tanımasıyla başlar roman. Küçük bir çocuğun hayata bakışı,algılayışı çok güzel anlatılır bu romanda. Mutlaka her cocugun hayatında bir kez okumasi gereken bir eser. Zeze ile dostluğunuz bu kitapla bitmez Güneşi Uyandıralım ve Deli Fişekle delikanlılık çağına kadar devam eder. Şeker Portakalı'nı okuduktan sonra merak edip diger iki kitabını okumamak imkansız. Her çocuk bir şeyler bulur kendinden ve her büyük çocuğunda arayacağı şeylerden bulunur bu kitapta.
Okundugunda her satırında anlamlı bir seyler bulabilirsin.Bana güvenin. Kitaptan bir kaç cümle paylaşayım sizlerle okumayanlar için genel bir izlenim olur. Daha önce okuyanlar içinse güzel bir anımsama olacağını düşünüyorum.
"şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum.Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı,insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda,başta en ufak güç bırakmayan,yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi. " "İnsan yüreğinin bütün sevdiklerini içine alabilmesi için çok büyük olması gerekir."
"Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve hüzünlü kişiler."
"Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek."
"Gün ışığının yüreğini mutlulukla doldurduğunu hissediyordu."
"İnsan yüreğinin bütün sevdiklerini içine alabilmesi için çok büyük olması gerekir."
Arka Kapakta Yazansa Şöyle:
Brezilyalı ünlü yazar Jose Mauro de Vasconcelos, 1920'de Rio de Janeiro yakınlarında, Bangu'da doğdu. Çok yoksul olan ailesi, onu Natal kasabasındaki amcasının yanına yolladı. Orada dokuz yaşındayken Potengi Irmağında yüzmeyi öğrendi ve hep günün birinde yüzme şampiyonu olmanın hayalini kurdu. Liseyi Natal'de bitirdikten sonra iki yıl tıp öğrenimi gördü. Öğrenimini yarıda bırakıp yeni hayaller peşinde Rio de Janeiro'ya döndü. İlk işi, hafif siklet boks antrenörlüğü oldu. Yaşamı boyunca çeşitli işlerde çalıştı, bu onun yazarlığına büyük katkılar sağladı. İlk kitabı 'Yaban Muzu' 1940'ta yayımlandı. 1945'te yayımlanan 'Beyaz Toprak' adlı romanı çok beğenildi. Daha sonra 'Evden Uzakta' (1949), 'Sular Çekilince' (1931), 'Kırmızı Arara' (1953) ve 'Ateş Çizgisi' (1955) romanlarını yazdı. 'Kayığım Rosinha' (1961) ile ününün doruğuna çıktı. En ünlü kitabı 'Şeker Portakalı' (1968) on iki günde yazılmıştı. "Ama onu yirmi yıldan fazla yüreğimde taşıdım," der yazar. Bu kitaptaki küçük Zeze'nin serüvenleri 'Güneşi Uyandıralım' (1974) ve 'Delifışek' (1963) adlı romanlarında sürer. Bu ünlü yazar 1988'de öldü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder